- gelmek
- nsz1. 来, 来到, 到达: Araba geldi, sizi bekliyor. 车子已经来了, 正在等您。Barış bey Ankara'dan Beijing'e geldi. 巴雷什先生从安卡拉来到北京。Kış geliyor. 冬天来了。Saati gelince söylerim. 到时候我会说的。2. 被送来, 被端来: Kahve gelir, içerler. 咖啡来了, 他们喝了起来。Posta ne vakit gelir? 邮件什么时候能到?3. 来自, 付自: Bu mektup kardeşimden bana geldi. 这封信是我兄弟写给我的。Çiftelikten ona ayda 500 dolar gelir. 农场每月付给他500美元。4. -den 源于, 产自, 衍生于: Çay Çin'den geldi. 茶叶产自中国。Kahve Brezilya'dan geliyor. 咖啡产自巴西。5. -den 起因于: Bu aksaklık ihmaldan geliyor. 这种缺陷起因于疏忽。6. -den 从…传下来: eski devirlerden gelen yapıtlar 以前时代传下来的遗产7. -den 落, 落下: Taş yan taraftan değil yukarıdan geldi. 石头不是从旁边, 而是从上边掉下来的。8. -den 流自, 源于: Burnundan kan geldi. 血从他的鼻子里流出来了。Musluktan su gelmiyor. 水管没水了。9. -den 产生: Bu davranışlardan ne gelir bilinmez. 这种行为会产生什么样的后果, 只有天晓得。10. -den 跟着, 随着: Çocuklar arkadan geliyorlar. 孩子们正在后面跟着。Eve kadar arkamdan geldi. 他一直跟我到家。11. 看望, 拜访, 串门: Bayan Wu bu akşam sana geliyor. 吴女士今晚将登门拜访你。Dün akşam, amcalar bize geldi. 昨天晚上, 我叔叔婶婶来看我们。Kaç zamandır size gelmek istiyorduk fakat kısmet olmadı. 我们早就想来看您, 但一直没有机会。12. -e 击中, 打中: Başına bir taş geldi. 一块石头击中了他的头。Kurşun kalbine gelmiş. 子弹像是打中了他的心脏。13. -e 赶上, 达到: Boyu neredeyse tavana geliyor. 他的个子几乎要顶到天花板了。Çocuğun başı benim omuzuma geliyor. 孩子的个头快到我肩膀了。14. -e 位于, 座落于: Aradığınız dükkân yolunuzun sağına gelir. 你们找的那家商店在这条街的右边。Okul, yolun sağına geliyor. 学校位于马路的右边。15. -e 加在…上: Türkçede ekler kelimelerin sonuna gelir. 在土耳其语中, 词缀加在词尾。16. -e 讨论: Geleyim asıl meseleye. 我们谈本题吧!Şimdi sözü burada kesip asıl konumuza gelelim. 这个问题就此打住, 现在我们来讨论我们的正题吧!17. -e 值, 价值: Bu bardakların tanesi 5 yuana geldi. 这些杯子每个值5块钱。Bu karpuzların herbiri kaça geliyor? 这些西瓜多少钱一个?18. -e 相信, 认同, 认可, 接受, 承认: Dedeğime geldin mi? 现在你相信我说的了吧?Sonunda benim dediğime geleceksiniz. 你们最终将承认我说得对。19. -e 忍耐, 容忍: Birazcık üşütmeye gelmiyor, hemen hastalanıyor. 他一点儿也不能受凉, 马上就病倒了。Bu ihtiyar ağır işe gelemez. 这位老人干不了重活。Bu iş hiç şakaya gelmez. 这件事可不是闹着玩的。Şakaya gelir. 他经得起开玩笑。20. -e 合适, 相符: hesaba gelmeyen bir durum 与帐面不符的情况 Bu palto bana iyi geldi. 这件大衣我穿正合适。Bu ceket sana tamam geldi. 这件上衣正合你身。Dur biraz dileneyim, yok soluk aldırmamak niyetinde isen buna gelemem. 等等!让我歇会儿!你要是不想让我喘口气, 那可不行。21. -e 有效, 有作用: Bu ilâç size nasıl geldi ? 这种药对您效果如何?Yağmur ekine iyi geldi. 这场雨对庄稼有利。22. -le 同…去, 跟…去, 陪同: Ben Tianjin'e gidiyorum, benimle gelir misiniz? 我要去天津, 您能陪我一块儿去吗?23. 恰逢: Hesap ettim Kurban Bayramı’nın ilk günü pazartesiye geliyor. 我计算了一下, 古尔邦节的第一天是个星期一。24. 显现出, 出现, 似乎: Bu yol bana çok uzun geldi. 这段路对我来说似乎太长了。İri beyaz dişleriyle insana hemen saldırarak, sıracakmış gibi gelirdi. 当时它呲着白森森的大牙, 似乎要冲过来咬人。Söylenenler bana yalan gibi geliyor. 这番话似乎在骗我。25. 做助动词用, 与名词连用, 表示“产生”, “出现”, “遭到”: Bana şüphe geldi. 我受到怀疑。Merak etme, ondan kimseye kötülük gelmez. 别担心, 它不会伤害任何人。26. 做助动词用, 与加领属性词缀的名词连用, 表示“需要”: aptesi \gelmek 想撒尿 uykusu \gelmek 犯困27. 做助动词用, 与加向格的名词连用, 构成复合动词: akla \gelmek 想到, 想起, 记起 hatıra \gelmek 回忆, 想起, 记起 insafa \gelmek 讲理, 通情达理 meydana \gelmek 出现, 发生 Ahmet mi? Herif bal gibi lâhmacun pidesi, hiç güvenmeye gelmez! 你说艾哈迈德吗?这家伙完全是个笨蛋, 一点儿也靠不住!Yeni işe başlarken pek acele etmeye gelmez, bir parça ağır davranmalı. 在做一项新的工作的时候, 不要太着急, 做事要谨慎一些。28. 做助动词用, 与加序数词或位格的方位名词连用, 表示“顺序”: başta (或 önde) \gelmek 名列前茅 birinci \gelmek 排名第一29. 做助动词用, 与加 -a/-e 的动词词根连用, 表示“经常”, “持续”: okunagelen kitaplar 常读的书 yapılagelen işler 常干的事30. 做助动词用, 与 -mazlıktan (-mezlikten) 连用, 表示“假装”: Bizi işitmezlikten geldi. 他假装听不见我们叫他。Görmezlikten gelme. 别装看不见!31. 做助动词用, 与 -dıkça (-dikçe) , -acağı(-eceği) 连用, 表示强化的愿望或持续性: Baktıkça bakacağı \gelmek 看了又看 yedikçe yiyeceği \gelmek 吃了还想吃 Şaka bertaraf, insanın günaha gireceği geliyor. 别开玩笑了!这是在作孽啊!◇ gel zaman git zaman 逐渐, 渐渐; 在经过了相当长的时间之后: Gel zaman git zaman bir savaş açılmış. 后来, 战争爆发了。Neyse, gel zaman git zaman kız büyüdü. 不管怎样, 日子一天天过去, 女孩一天天长大了。gelip çatmak 临近, 不可回避: Aylardan beri beklediği o mutlu saat gelip çatmıştı. 他盼了几个月的那个幸福时刻就要来到了。Kış gelip çattı. 冬天来临了。Konferans günü gelip çattı. 会期临近了。gelip dayanmak 临近, 不可回避 gelip geçici 短期的, 临时的: İnsanoğlu bir varmış bir yokmuş, dünya gelip geçicidir. 人如匆匆过客, 天地亦非永恒。gelip geçmek 1) 从一个地方经过, 路过 2) 过来过去, 来来往往, 有来有往: Sahilden gelip geçen motorlar, kayıklar bir nokta şeklinde gözüküyor. 岸边来来往往的摩托艇和小船象一个个小黑点。gelip gitmek 过来过去, 来来往往, 有来有往: İnsan bir var bir yok, gelip gidiyor. 人生苦短, 来去匆匆。gelip görmek 过来看看: Madem görmek istiyorsunuz, gelip görebilirsiniz. 既然你们想看, 你们就可以来看一看。gelmiş geçmiş 迄今为止所有的: gelmiş geçmiş kahramanlar 名垂青史的英雄 gelsin … (或 gelsin … gelsin … gitsin …) 用于比喻作事不认真负责: Bütün gün gelsin gazete, gelsin roman, işe baktığı yok ki! 他整天不是看报纸, 就是看小说, 什么事也不管。◆ Gel (sin) (表示忠告或愿望)哎!嗨!嘿: Gel, işi uzatma da sunun isteğini yap. 嗨!别拖延了, 按要求去干。Gel, kızma! 哎, 别生气了!Gelsin, bu işi yapmasın. 嗨!这事别让他干了。Gelsin, inattan vazgeçsin, yoksa hakkında iyi olmaz. 嘿!让他别再固执了, 不然于事无补。Gel demesi kolay ama git demesi güçtür. 请神容易送神难。Gel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme. 有人请你, 就大大方方去, 不要不好意思; 没人请你, 就不要恬着脸硬去, 以免丢人现眼。Gel keyfim gel. (表示非常满意)真好啊: Oh artık sabahın bu vaktinde güneş henüz doğarken bu serin harman yerinde gel keyfim gel. 啊!清早时分, 旭日初升, 在这凉爽的打麦场上, 真舒服啊!
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.